YEREL

Anahtar Parti’nin Kahramanmaraş Buluşmasına Basın Krizi Gölge Düşürdü

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, hafta sonu Kahramanmaraş’ta düzenlenen halk buluşması programında vatandaşlarla bir araya geldi. Günler öncesinden duyurusu yapılan toplantının saat 13.00’te başlayacağı belirtilmişti.

Ancak organizasyonda yaşanan aksaklıklar nedeniyle program yaklaşık bir saat gecikmeli olarak, Genel Başkan Ağıralioğlu’nun salona gelmesiyle başlayabildi.

Basın Mensuplarına Yakışıksız Tavır

Toplantıya izlemek ve haberleştirmek üzere gelen basın mensupları, sahnede fotoğraf çekmeye çalıştıkları sırada beklenmedik bir durumla karşılaştı. Kendilerini Anahtar Parti Genel Merkezi’nden görevli olarak tanıtan iki kişi, basın mensuplarına sahneden inmeleri gerektiğini sert bir dille iletti. Basının görev yapmasını engelleyen bu davranış, toplantıya katılan gazeteciler arasında büyük rahatsızlık yarattı.

Madem bizler fotoğraf çekmeyeceksek, haber yapmayacak isek, neden bizi toplantıya davet ettiniz? Bu tutum kabul edilemezdi. Tepkimi göstererek salonu terk ettim. Çünkü bizler, seçimden seçime gelip giden siyasiler gibi değiliz; biz, Allah ömür verdiği sürece bu memlekette yaşamaya ve halkımızın haber alma hakkı için çalışmaya devam edeceğiz.

Olay sırasında aşırı bir tepki göstermemeye özen gösterdiğim, misafir oldukları için genel merkeze ve il teşkilatına olan saygıdan dolayı daha fazla gerginlik yaratmak istemedim.

Programın Gidişatına Gölge Düştü

Yaşanan basın krizi, Anahtar Parti’nin Kahramanmaraş buluşmasına gölge düşürdü. Basınla yaşanan bu olumsuzluk, halk buluşmasının ana gündeminin dışına çıkılmasına ve toplantının kamuoyunda farklı bir şekilde anılmasına sebep oldu. Katılımcıların bir kısmı, organizasyonda yaşanan aksaklıkların ve basına karşı sergilenen saygısız tavrın partinin kamuoyuyla sağlıklı iletişim kurmasına zarar verdiği görüşünde birleşti.

Basına Saygı, Demokrasiye Saygıdır

Basın özgürlüğü, demokratik toplumların en temel değerlerinden biridir. Siyasi partiler ve kamu aktörleri, toplumla aralarındaki köprüyü basın mensupları aracılığıyla kurarlar. Bu nedenle basına yönelik olumsuz tutumların, sadece gazetecileri değil, halkın haber alma hakkını da doğrudan etkilediği unutulmamalıdır.

Kamuoyunda güven inşa etmek isteyen her siyasi hareketin, özellikle basın mensuplarına karşı daha saygılı ve kapsayıcı bir yaklaşım sergilemesi beklenmektedir.