Gaziantep örneği ile başlayalım. Şehirlerinin mutfağını tanıtmak için herkes el birliğiyle çalışırken, biz ne yapıyoruz? Gaziantep, sadece lezzetleriyle değil, bu lezzetlerin tanıtımını yaparak da fark yaratıyor. Belediyeleri, STK’ları, esnafı ve iş insanları bu tanıtımı birlikte yapıyor. Bugün Gaziantep Kelle Paçası diye, ulusal kanallarda reklamlarla tanıtılıyor ve bu sayede dünyaya tanıtılmaya devam ediyor.
Peki buradan sormak gerekiyor kelle paça Kahramanmaraş’ın gastronomi zenginliği mi, yoksa Gaziantep’in gastronomi zenginliği mi?
Peki ya Maraş? Kahramanmaraş gastronomisi neden bu kadar geride? Neden bu lezzetleri doğru şekilde sahip çıkarak tanıtamıyoruz?
Gazeteci dostum Serdar Bursalı’nın eleştirisi, tam da bu noktada oldukça dikkat çekici ve önemli. Bursalı:
“Bugün Gaziantep’in belediyeleri ve STK’ları, ulusal kanallarda Gaziantep Kelle Paça reklamı yaparken, yerel esnaf da ülke genelinde tanıtım yapıyor. Peki ya Maraş Paçası? Sadece bu ismi kullanan esnafların keyfi için var. Bizim iş insanlarımız ve esnaflarımız ceplerinden bir kuruş çıkmasın diye şehri değil, kendi kesesini düşünüyor. Deli gibi para kazanan büyük esnaflarımız dahi reklama harcanacak parayı gereksiz görüyor.” Diyor.
Bu eleştiri, Kahramanmaraş gastronomisinin tanıtılmasındaki temel sorunun çok açık bir şekilde gözler önüne seriyor: Vizyon eksikliği, kıymet bilmemek, sadece para kazanma hırsı, memleket sevgisizliği ve hoşgörüsüzlük… Bunlar, Kahramanmaraş’ı geriye götüren unsurlar.
Zengin Mutfak Kültürüne Sahip Olmamıza Rağmen Tanıtım Eksikliği
Kahramanmaraş’ın gastronomisi, hem yerel lezzetleriyle hem de tarihi mutfağıyla son derece zengin. Şehri tanıtmak adına gastronomik çeşitliliğimizi daha etkili bir şekilde sunmalıyız. Örneğin, Maraş Dondurması, Maraş Tarhanası, Maraş Köftesi, Kısır, Maraş Çöreği, Börek (Kıymalı, Peynirli), Maraş Çömlek Kebabı, Tandır Kebabı, Maraş Cızması, Kahramanmaraş Tatlıları (Baklava, Künefe, Şöbiyet) gibi bir dizi özgün lezzet, şehrimizin gastronomik kimliğini oluşturuyor.
Ancak bu zengin mutfağı tanıtmaya yönelik çalışmaların yetersiz olduğunu üzülerek belirtmek gerekiyor. Gaziantep nasıl tanıtıyorsa, bizim de görsel içeriklerle tanıtmamız, medyada yer alarak bu mutfağı dünyaya duyurmamız lazım. Belediyeler, iş insanları ve sivil toplum kuruluşları şehrin gastronomisini desteklemek adına çok daha büyük sorumluluklar üstlenmeli.
İş insanlarımız ve esnaflarımız, reklama ve tanıtıma yatırım yapmaktan kaçınıyorlar. Ne yazık ki, büyük esnaflarımız dahi reklam harcamalarını gereksiz buluyor. Oysa şehrin adını duyurmak, mutfağını marka haline getirmek için görsellik ve tanıtım çalışmaları vazgeçilmezdir. Bunun yerine, şehri tanıtmak yerine ceplerini doldurmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Mustafa Topçuoğlu Örneği: İstanbul’da Kahramanmaraş Rüzgârı Estiriyor
İstanbul İstiklal Caddesi’nde Sabır Taşı İşletmesi, Kahramanmaraş’ın mutfağını tanıtmak adına önemli bir adım atıyor. Mustafa Topçuoğlu, Maraş Dondurması, İçli Köfte, Maraş Tandırı gibi lezzetleri İstanbul’un merkezinde tanıtarak, şehrimizin gastronomik zenginliğini gözler önüne seriyor. Mustafa Bey’i gönülden tebrik ediyorum. Onun gibi öncüler, şehrimizi daha geniş kitlelere tanıtmak adına önemli birer kahraman olmalıdır.
Şehir Tanıtımına Sahip Çıkmak: Hem Şehir İçi Hem Şehir Dışındaki Firmalar
Özellikle Kahramanmaraş’ın yerel firmalarına ve yerel medya kuruluşlarına sahip çıkmalıyız. Bu firmalar ve medya kuruluşları, şehrin gastronomik kimliğini dünyaya taşımak için büyük bir potansiyel taşıyor. Aksi takdirde, elinizdeki lezzetler başka iller tarafından sahiplenilir, tescil edilir ve siz de bakarak kalırsınız. Belediyelerimiz, şehrin gastronomik çalışmalar yapan hem şehir içindeki hem şehir dışındaki firmalara destek olmalı. Bu firmaların başarıları, şehrimizin tanıtımı için kritik bir rol oynayacaktır.
Gastronomi, Şehre Ne Katacak?
Gastronomi, sadece turizm değil, aynı zamanda ekonomi için de büyük bir fırsat yaratır. Bu alanda yapılacak her yatırım, şehre katma değer sağlar. Şehri Gazi meclisimizde temsil eden milletvekillerimiz, gastronomi anlamında faaliyet gösteren firmaların yanında olmalı, gerektiğinde bakanlıklar nezdinde teşvikler ve destek paketleri açıklanmalıdır.
Felaketten Sonra Güçlü Adımlar Atılmalı
Yüzyılın felaketini yaşayan Kahramanmaraş, bu zorlu süreci atlatmak ve yeniden ayağa kalkmak adına güçlü adımlar atmalıdır. Gastronomi, şehri hem tanıtma hem de ekonomik kalkınma açısından büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu fırsatları doğru şekilde değerlendirebilmek için yerel yönetimler, iş insanları, esnaflar ve milletvekilleri el birliğiyle çalışmalı, Kahramanmaraş’ı güçlü bir şekilde yeniden inşa etmelidir.
Milletvekillerimize, Belediye Başkanlarımıza Çağrı
Özellikle gazi meclisimizde Aziz milletimizi temsil eden milletvekillerimizin, önceki dönem milletvekillerinden çok daha fazla çalışması gerekmektedir. Bu şehirlerin geleceği için gösterilecek çaba, çok daha fazla ve güçlü olmalıdır. Aynı şekilde, şehirlerimizi temsil eden belediye başkanlarının da gece gündüz demeden vizyoner çalışmaları desteklemeleri, önceki belediye başkanlarının yaptığı çalışmalardan kat ve kat daha fazla çalışma yapmalarına ihtiyaç vardır.
Bu ihtiyacın varlığını, tüm şehri temsil eden babayiğitlerin, hanımefendilerin, beyefendilerin yürekten hissetmesi gerekir. Şehirdeki her bir birey, gözlerini açmalı ve şehre hizmet etme sorumluluğunun farkına varmalıdır.
Son Söz:
Kahramanmaraş, artık uyanmalı ve bu gastronomik zenginliği gün yüzüne çıkarmalıdır. Hem esnaflarımıza, hem iş insanlarımıza hem de belediye başkanlarımıza sesleniyorum:
Şehrimizin gastronomisini tanıtmak, sadece belediyelerin değil, hepimizin sorumluluğudur!
Haydi Kahramanmaraş!
Haydi kahraman şehrimin güzide insanları, gastronomi zenginliklerimize sahip çıkalım ve tanıtalım!