İlk olarak Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman gibi afet bölgelerinde gönüllü olarak sıcak yemek dağıtımlarıyla dikkat çeken Kebapçı Yalçın, hiçbir kurumla bağlı olmadan bireysel olarak yürüttüğü bu çalışmaları, halkın gönlünde özel bir yere taşıdı.
“Yaraları Birlikte Sarmaya Devam Etmeliyiz”
Kebapçı Yalçın, afet sonrası bölgelerde sadece yiyecek dağıtmakla kalmadı, sosyal medya aracılığıyla toplumun farklı kesimlerini de gönüllülüğe teşvik etti. Bu insani duruş, onu bir restoran markasından çok daha fazlası haline getirdi.
“Bir deprem olduğunda sadece o bölge değil, tüm Türkiye etkileniyor. Bu yüzden dayanışma da ülke geneline yayılmalı.”
— Mehmet Taşdelen
81 İlde Gönüllü Ağları Kurulacak
Yeni şubeleşme süreciyle birlikte Kebapçı Yalçın, her şehirde gönüllü destek ekipleri kurmayı da planlıyor. Bu ekipler, yalnızca afet zamanlarında değil; sosyal sorumluluk projelerinde de aktif rol oynayacak.
Yemekten Fazlası: Umut ve Dayanışma
Deprem sonrası sıcak yemek dağıtımı, birçok kişi için sadece fiziksel bir ihtiyaç değil; moral ve motivasyon kaynağıydı. Kebapçı Yalçın, bu duyguyu tüm ülkeye yayarak kalıcı bir sosyal etki yaratmak istiyor.
“Yardıma Ulaşmak Lüks Değil, Hak Olmalı”
Taşdelen’e göre, gönüllü yemek dağıtımları sadece kriz anlarında değil, toplumun dezavantajlı gruplarına yönelik sürdürülebilir hale gelmeli. Bu nedenle her şube, kendi bölgesinde bu anlayışı devam ettirecek.
Sosyal Medyadan Sahaya İnen Bir Fenomen
Drone ile kebap teslimatıyla başlayan dijital yolculuk, şimdi sahada insanlara dokunan bir misyon haline geldi. Kebapçı Yalçın, takipçilerine yalnızca içerik değil, gerçek bir değer sunuyor.
Gönüllülük bilincini yerelden ulusala taşıyan Kebapçı Yalçın, lezzet kadar vicdanla da büyüyen bir markaya dönüşüyor.