Söz konusu muhabir, hayatın her alanında olduğu gibi meslek hayatında da dürüst ve cesur bir duruş sergilemiş; her kareye, her habere yüreğini koymuştu.
Biliyorsunuz, yaşam bazen beklenmedik yollar çizer. Mehmet Bey, bazı kişisel ve ailevi nedenlerden dolayı yurtdışına adım attı, fakat bizler onu ve onun objektifinden yansıyan o samimi haberleri, unutulmaz anıları hep özledik. İşte tam da bu yüzden siz değerli okurların “O karizmatik adamdan haber var mı?” sorularını alırken, içimde bir sıcaklık ve gurur hissettim: Çünkü onunla ilgili güzel haberler var!
Geçtiğimiz hafta, telefonumun diğer ucundan aldığım ses, dünyanın öteki ucunda, İngiltere’deki yaşamından gelen neşeli bir selam gibiydi. Mehmet Ağcakoyunlu, artık yeni bir hayatın kapılarını aralamış, ülkesinden uzakta olsa da yüreğini hep memleketine ve dostlarına bırakmış. Hatta dedikodu dolu haberlerin aksine, dünyalar tatlısı bir evladını da dünyaya getirmiş. O anın verdiği mutluluğu ve heyecanı hayal etmek bile yeterince iç ısıtıcı.
Bu sıcak gelişmeyi, sadece bir telefon konuşması olarak kaleme almak istemedim. Mehmet Bey, o ustaca çektiği fotoğraflarla, haberlerin ötesinde yaşamın renklerini bize her daim göstermiş, anıların ve dostlukların değerini hatırlatmıştı. Şimdi, İngiltere’de yeni bir sayfa açarken, tüm sevenlerine kucak dolusu selamlar iletiyor. Bu haber, geçmişin özlemiyle geleceğin umut dolu bekleyişini birleştiriyor adeta.
Mehmet Ağcakoyunlu’nun bize bıraktığı miras, sadece basılı sayfalarda veya ekranlarda kalmayacak; o, bir yaşam tarzı, bir duruş ve yüreğiyle yazılmış bir hikaye olarak daima hatırlanacak. Onun yokluğu, belki aramızda fiziksel olarak hissettirdiği boşlukla sınırlı kalmayacak; onun bıraktığı o derin iz, her satırda, her karede yaşamaya devam edecek.
Sevgili okurlar, unutmayın; hayat bazen bizi ayrı yollara sürüklese de, samimiyet, dostluk ve anıların gücü her zaman yeniden bir araya gelmemizi sağlar. Mehmet Bey’in gönderdiği selamlar ve mutluluk dolu haberler de bunun en güzel örneği. Şimdi, biz de o güzel haberin coşkusunu ve özlemini kalbimizde taşıyarak, onu vizyoner bakış açısıyla hep ileriye bakıyoruz. Tıpkı objektifinden çıkan kareler gibi.
— Kalemin ve objektifin izinde, dostça selamlarımızla.