Yatalak ve asalak olmak zor zanaat vesselam

Günlerden Pazartesi Hep siyaset konuşacak değiliz ya:

Birazda Kolu komşu, arkadaş, eş, dost, konularına değinmek istedim bugün.

Günlerden Pazartesi yemi bir hafta işte. Salıya bağlayan gün. Toplum olarak ne çok seviyoruz yan gelip yatıp dinlenmeyi, Ülke sorunu, vatan bayrak sorunu, aş, iş, geçim sorunu, saygı ve sevgi sorunu, Vicdan ve merhamet sorunu kimin umurunda.

Yatalak milletiz vesselam. Hayatımızdaki Seçimlerden bahsetmek istiyorum bugün. Dedim ya Pazartesi bugün Salıya el sallayan yemi birgün işte. İnsan seçimi çok önemli. Dost komşu seçimi de öyle.

“Ev alma komşu al” veya “bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” sözleri boşuna söylenmemiş.

Ve insan yaşamında çoğu zaman. İnsan en yakın dostlarından bulur bazen kötülüğü. Bu o dostların yaşama bakışıyla ilgilidir. Kişisel menfaatleri ve çıkarlarıdır onları yoldan çıkaran. Size yani en yakın dostuna kötülük edebilmesinin nedeni de budur.

Dünya var olduğundan ve insanlığın oluşumundan beri vardır bu tür şeyler. Çoğunlukla da geri kalmış toplumlarda olur bu tür şeyler. Toplumlar geliştikçe uygarlaşıp bilinçlendikçe bu tutumları da değişir. Uygar insan dedikoduyla uğraşmaz. Uygar insan “yarın kimin kuyusunu kazmalıyım” diyerek uykuya yatmaz. Uygar insan kimin ayağını kaydırmalıyım diye çirkin hesaplar yapmaz. Uygar insan “Bu işte benim çıkarım ne çorba parası var mı” diyerek olması gereken işlere de engel olmaz. Bazen yıllarca sırtınızda taşıdığınız dostlarınızı bir anlık yere indirdiğinizde sizden daha kötüsü olmaz o dostlarınız için. Artık o dostlarınızdan her türlü kötülüğü bekleyebilirsiniz. Bazen kendi elinizle düşersiniz bir tuzağa. Yıllardır değer verdiğiniz omuzladığınız arkadaşınızdan kendi ellerinizle bir canavar yaratırsınız.

İsa peygamberin kaderinde de Pir Sultan’ın kaderinde de ve bir çok Osmanlı Padişahı’nın kaderinde de hep en yakın dostlarının en yakın arkadaşlarının oyunlarına gelip kelleyi vermeye kadar varan yaşamları olmuştur. İsa’yı en yakın dostu havarilerinden Petrus ele vermiştir.

Bürütüs Sezar’a ölümcül kılıç darbesi vurduğunda “sende mi Bürütüs!” diyebilmiştir. Pir Sultan’ın müridi Hızır medreselerde okumuş adam olmuş ve de Sivas’a vali olmuş ama ilk işi Pir’ini astırmak olmuş.

Cem Sultan mı atılmamış zındanlara kendisinin yerine padişahlık koltuğuna oturmasın diye nice kardeşler katledilmiş tarihte. Tamam bütün bunlar çok gerilerde kaldı dediğinizi duyar gibiyim. Ama biz de toplum olarak henüz fazla ilerlemedik ki! Bu yüzden de ihanetin dedikodunun ayak kaydırmanın şantajın çıkar kavgasının dost kazığının alası bizde var ve günümüzde de devam etmekte.

İşte size sapına kadar çıkar ve menfaat duygusunun açığa vuruluşunun en güzel örnek sözü: “Köprüyü geçinceye kadar ayı’ya dayı diyeceksin” deyimi hangi toplumun Literatüründe var acaba? Hayatınızda Çıkarsız, menfaatsiz, dosdoğru dostlarınızın olmasını diliyorum hepinize...

Ülkemizin ve milletimizin üzerinde dolaşan karabulutlar Yangınlar Sel baskınları Bir hiç uğruna şehit düşen mehmetçiklerimiz mekanları cennet olsun inşallah.

Dedim ya yatalak ve asalak çıkarcı bir toplum haline gelmişiz hep birlikte.

Allah bütün kötülüklerden korusun Vatanımızı, Ülkemizi ve Milletimizi. Amin