Kahramanmaraş’ta Kiralar ve Vicdan Muhasebesi

Ev sahibi ile kiracı arasında geçen bir diyalog, günümüzün önemli sorunlarından birine ışık tutuyor.

Kahramanmaraş’ta Kiralar ve Vicdan Muhasebesi

Kahramanmaraş’ta Kiralar ve Vicdan Muhasebesi

Ev sahibi ile kiracı arasında geçen bir diyalog, günümüzün önemli sorunlarından birine ışık tutuyor.

12 Temmuz 2024 Cuma 13:04

Ev sahibi kiracısına sormuş: “Ben mi daha cesurum yoksa Hz. Ömer mi?”

Kiracı ise cevap vermiş: “Tabi ki siz efendim, çünkü Hz. Ömer Allah’tan korkardı.”

Bu diyalog, sadece mizahi bir anekdot olmanın ötesinde, toplumumuzdaki fırsatçılığı ve ahlaki yozlaşmayı gözler önüne seriyor.

Dinen fırsatçılık yapmak caiz değildir. Allah muhafaza, bu durum insanın imanını kaybetmesine bile neden olabilir.

Dünya, bir imtihan sahasıdır. Üç kuruş fazla para kazanmak uğruna, yıllarca birlikte yaşadığı şehirdeki öz kardeşlerini konteyner kentlere mahkum edenler, çok uzak olmayan bir gelecekte ağır sınavlarla karşılaşmaları kaçınılmazdır.

Açlık sınırının belli olduğu ülkemizde, asgari ücretin çok üzerinde kira bedellerinin talep edilmesi, toplumun sosyolojik ve itikadi açıdan büyük bir yara aldığının göstergesidir.

Ekonomik nedenler, elbette ki hepimizi etkiliyor. Ancak bu durum sadece ev sahipleri için değil, kiracılar için de ağır sonuçlar doğuruyor.

İnsan olduğumuzu, dünyada misafir olduğumuzu ve sahip olduğumuz gayrimenkullerin aslında bize emanet olduğunu unutmamalıyız.

Daha dün, çevremizde onlarca dairesi ve mülkü bulunanların, bugün deprem şehitliğinde yatmakta olduklarını göz önünde bulundurmalıyız.

Kahramanmaraş halkı, deprem sonrası şehrin görünmeyen kısımlarına, havalimanı arkası, yeni şehir devlet hastanesi arkası ve kuyumcu kent arkası gibi yerlere atılarak şehir merkezinden uzaklaştırılıyor.

Bu insanlar, şehir dışında yaşamaya zorlanarak büyük bir haksızlığa maruz kalıyorlar.

Kahramanmaraş’ta 15 binden başlayıp 35 bine kadar çıkan ev kiraları ve ahır yapılacak yerlere 9-10 bin lira istenmesi, yaşam hakkının gasp edilmesidir. Depremdeki yardım çığlığı atan kardeşlerini görmezden gelen ev sahiplerinin bu tutumu, milli ve manevi duyguları zedeliyor.

Özetle, mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?

Unutmayalım ki, bu dünyada sahip olduklarımız sadece geçici emanetlerdir.

Kiracı ve ev sahibi arasındaki bu fırsatçılık, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda bir vicdan ve iman meselesidir.

Kahramanmaraş halkına yapılan bu haksızlıklar, toplumsal barış ve adaletin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.

Gelin, insan olduğumuzu ve dünyadaki misafirliğimizi hatırlayarak, birbirimize karşı daha adil ve merhametli olalım.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner374

banner367

banner366

banner360

banner326