“Senin vesilenle bir insanın hidayet bulması dünyadan ve dünyanın içindeki herşeyden daha hayırlıdır.”

Peygamberimizin bu sözü benim iyilik yolundaki yolculuğumun başlangıcı olmuştur...

Bir insanın rabbini tanıması,karanlıktan aydınlığa kavuşması kadar büyük bir kazanç var mı yeryüzünde...

Sahabe-i kiram bu sözü duyduklarında,ellerindeki yiyecekleri terkedip,bir kişinin kurtuluşuna vesile olabilir miyiz diyerek dünyaya dağılmışlardır...

İnsanları kula kulluktan kurtarıp,Allah’a kulluğa davet etmek için,yeryüzünden fitneyi ve kötülüğü kaldırıp,iyiliği tüm dünyaya hakim kılmak için,insanları hayra ve Kuran’a davet etmişlerdir...

Allah’ın adını tüm çorak gönüllere ulaştırmak için rahatlarını terketmişler,herşeylerini Allah yolunda feda etmişlerdir...

Bu uğurda kuşlar aç kalmasın diye dağlara  buğday serpmişler,sırtlarında geceleyin gariplerin evlerine un çuvalı taşımışlardır...

Bu uğurda “komşusu açken,tok yatan bizden değildir.” Fermanı doğrultusunda,kendileri açken,misafirlerine ikramda bulunmuşlardır...

Bu uğurda,dürüst tüccarlar olarak dünyaya örnek olmuşlar ve ekmeklerini bölüşmüşlerdir...

Bu uğurda,Allah korkusuyla eşlerine ve çocuklarına daima kol kanat germişlerdir...

Bu uğurda,istanbul surlarına kadar,Adıyaman’a,Kahramanmaraş’a kadar bile gelmişler ve emin insan ne demek,Mücahit ne demek bizlere öğretmişlerdir...

Eyyübel Ensari,Ebuzer,Ukkaşe hazretleri bunlardan sadece birkaçıdır...

Habil yolculuğunda örnek almamız gerekenler;sahabelerdir...

Peygamberimizin arkadaşlarıdır...

Onlar,evde en mükemmel baba...

Onlar,eğitimde en güzel öğretmendir...

Onlar,ticarette en dürüst tacirdir...

Evlatlarımızı onları örnek alarak yetiştirirsek,yeniden altın bir nesil meydana gelecektir...

Sözlerime Peygamberimizin bir sözüyle son veriyorum;

“Benim arkadaşlarım gökteki yıldızlar gibidir,hangisini örnek alırsanız,Hidayet bulursunuz,yolunuzu aydınlatırsınız.”

Selam ve dua ile kalın...