Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin öğrenci kredilerini silme ve vadesi geçmiş alacakların tahsilatını erteleme planından ve EYT olacağından haberdardı Muhalefetin taahhüt ettiği şeyi yaptığı izlenimini yaratmak için bu adımları kullanıyor. CHP lideri, bu tür adımların hükümetin mikro düzeydeki politikalarının kampanya izindeki etkisini azaltacağını düşünüyor olabilir.
Bu taktiğin muhalefete zerre faydası olmadığına inanıyorum. Ne de olsa, Erdoğan yirmi yıldır iktidarda olduğu düşünülürse, acil ekonomik sorunları ele alan kişi Kemal Kılıçdaroğlu'na sadece itibar etmeyecek. Yine de muhalefet, hükümetin mikro düzeydeki sorunları alma çabalarını hızlandıracak ve bu tür adımların birçoğunun "seçimle ilgili yatırımlar" olarak gözden düşürülmesini imkansız hale getirecektir.
"Altılı masa" muhalefet partisi başkanları "altılı masa"dan çekilmesini bekleyen yorumculardan değilim. Muhalefet liderlerinin bir arada kalmaktan başka çaresi yok.
Buna göre, muhalefet bloğunun karşı karşıya olduğu asıl zorluk, dağılmaktan kaçınmak yerine vasatlığının üstesinden gelmektir. Kendilerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın zıttı olarak tanıtmalarına ve parlamenter sistemi yeniden kurma sözü vermelerine rağmen, seçmeni heyecanlandıracak gibi görünmüyorlar. Aynı zamanda muhalefet, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakarak Türkiye'yi yönetmek için geçerli bir alternatif bulamıyor.
Ukrayna savaşında aktif bir lider olduğunu kanıtlayan Erdoğan, şu anda enflasyonu düşürmeye yönelik mikro düzeyde politikalara odaklanıyor. Bu koşullar altında muhalefetin seçimi kazanarak ülkeyi yönetecek kadar çetin bir ortak aday ve gündem sunamaması büyük bir başarısızlık olur.
Son dönemde çeşitli hamleler yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "altılı masa"nın çeşitli bileşenlerini giderek artan bir şekilde adaylığını imzalamaya zorluyor. Demokrat Parti (HDP), Saadet Partisi (SP) hatta İYİ Parti (İP) bile bu fikre açık olduklarını ima eden açıklamalar yaptı bile, Gelecek Partisi (GP) ve Demokrasi ve Terakki Partisi'ni (DEVA) ikna etmenin de zor olacağını hayal bile edemiyorum.
CHP'nin kendi üyeleri, "altı kişilik masa" etrafında oturan bir siyasetçiyi aday göstermenin diğer muhalefet liderlerinin şu anda maruz kaldığı baskının bir kısmını hafifleteceğini savunarak, Kılıçdaroğlu'nun muhalefetin ortak adayı olarak onaylanması için kampanyalarını sürdürüyorlar. CHP genel başkanı, muhalefetin "altı başkanın vesayetinde" aday gösterdiği algısını körükleyecek ve seçmene daha gerçekçi bir koalisyonla yaklaşılmasını kolaylaştıracaktı.
"Altı kişilik masa", cumhurbaşkanı adaylarını tartışmaya açmış olsa da, Kılıçdaroğlu'nun her zamankinden daha güçlü olduğu şimdilik bir sır değil.
Altı kişilik masanın başlangıcındaki siyasi tartışma, parlamenter sistemin yeniden kurulması önerisi etrafında yoğunlaştı. Muhalefetteki çeşitli cumhurbaşkanı adayları arasındaki rekabet nedeniyle dikkatler ortak adaya, ortak gündeme, geçiş sürecine kaydı. Belediye başkanları ve diğer başkanlar giderek geride kalırken, muhalefete iki seçenek kaldı: Kılıçdaroğlu'nu onaylamak ya da kara at... Ancak her iki seçenek de seçmeni heyecanlandırmaktan aciz bir vasatlık düzeyiyle engelleniyor.
Bu nedenle, gerçek söz savaşı iki rakip başkanlık sistemi üzerinden yapılacak. Birinci seçenek, Erdoğan'ın performansı ve liderliğine göre değerlendirilecek. Alternatif konusundaki tartışma, "altılı masa"nın muhalefet adayına altı veya yedi siyasi partiyi bir arada tutma zorluğunun üstesinden gelmek için dayatacağı karmaşık formül üzerinde odaklanacak. Muhalefetin adayına, gündemine ve geçiş koalisyonuna karşı kullanılacak argümanların sayısı işte bu yüzden, “altı kişilik masa”nın çözmesi gereken asıl mesele, bir aday seçmek yerine, ne tür bir başkanlık sistemini onaylayacağıdır.