Dünyaya değer vermediğimiz zaman,yani dünyanın sevgisini kalbimizden ve yaşamımızdan çıkardığımız zaman,hayatımızın hem ruhsal,hem sosyal,hem psikolojik ve hem de ekonomik anlamda bereketlendiğini müşahade etmekteyiz...
Biz dünyaya yaklaştıkça,dünya bizden uzaklaşmakta,
Biz dünyadan uzaklaştıkça,dünya da bizim ayağımızın altına serilmektedir...
Öyle zenginler görüyoruz ki,cimrilik ve pintiliğinden ruhsal sıkıntılar yaşamakta ve sefalet ve hastalık içerisinde can vermektedir...
Öyle zenginler tanıyoruz ki,dünyanın güzelliklerinden faydalanamadan yaşamakta ve pintilik içerisinde bir hayat sürmektedir...
Öyle cömert zenginlerde tanıyoruz ki,dağıttıkça malı çoğalmakta,paylaştıkça hayatı ve dünyası güzelleşmekte ve bereketlenmektedir...
Dünya kimseye yar olmuyor ve kâr kalmıyor dostlar...
Geliniz,ölmeden önce ölmeye bakalım...
Mal mülk için yaşamanın ve hırsla hareket etmenin bir anlamı yok...
Şu güzelim dünya hayatını ve dahi ahiretimizi heba etmeyelim...
Bakınız rabbimiz Duha süresinde ne güzel buyuruyor;
1. Kuşluk vaktine andolsun.
2. Durgunlaşan geceye andolsun ki,
3. Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı.
4. Andolsun senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır.
5. Rabbin sana verecek ve sen razı olacaksın.
6. O seni yetim bulup barındırmadı mı?
7. Şaşırmış bulup da yol göstermedi mi?
8. Fakir iken seni zengin etmedi mi?
9. Yetime gelince sakın onu üzme,
10. Dileneni de azarlama.
11. Yalnızca Rabbinin nimetini anlat.
Ayetler ışığında, yaşadığımız keşmekeş dünya hayatını,yeniden sorgulamaya ve tefekküre davet ediyorum...
Selam ve dua ile...