Neymiş adam profösörmüş,efendim üst düzey bürokratmış ne olursan ol arkadaş,kibir varmı,enaniyet varmı.? Hepside bolca var.!
Bana bak efendi senin profösörlüğün fakültede,asistanlarına ve öğrencilere geçerli,senin kibirini sinek gibi ezerim.!
Elbette gerçekten gönül ve bilim ehli profösörlerimizde var onları gönül evimizin en güzel yerinde misafir eder başımıza taç yaparız.!
Neymiş adam Ankara'da bilmem ne kurumunda,müsteşar veya yardımcısı,veya genel müdür veya genel sekreter,veya daire başkanıymış.!
Bana ne kardeşim senin görevinden,sen eğer devlete millete hayırlı hizmet yapıyorsan baş tacısın.!
Ammaa bu bulunduğun görevlerden dolayı bana kibirli,ukala davranırsan benim yanımda itibarın beş para etmez.!
İşte ülkemizde bir çoook prof ve üst düzey bürokrasiden gelme milletvekili ve belediye başkanları var %95 başarısızsınız,egonuzdan ve kibirinizden yanınıza yaklaşılmıyor.!
Oysa sizleri kim tanır kim bilir Maraş'ın bir Mahallesi'nde muhtarlığa adaylığınızı koysanız bu millet size oy vermez.çünkü sizi tanımıyoruz,bilmiyoruz.!
Hani rahmetli Aşık Veysel ne güzel demiş, bende ki bu aşk olmasa güzelliğin beş para etmez.!
Sizin ki de aynı bizde ki reis aşkı olmazsa kim tanır sizi prof luğunuz bürokratlığınız beş para etmez.!
Yıllarca bazı cahil ve çıkarcı kesim etiket lazım der durur, buyrun etiket ne imiş bir bakalım.!
Bir mağzanın en nadide ürünü vitirininde sergilenir herkesin dikkatini çeksin diye.!
Üzerinde etiketi olur ürünün kalitesini gösterir ve fiatı olur, o ürünün etiket fiatını veya pazarlığa göre parasını veren etiketli ürünü satın alır.!
BİRDE LİYAKAT VARDIR.!
Liyakatı size şu örnekle anlatayım
Siz hiç kuyumcu vitirinin de etiketini veya fiatını gördünüz mü.?
Sarraf onu önce tartar fiatını söyler.!
Tabi altının kalitesi(ayarı) ve işciliği belirler.!
İşte liyakat bu mihenk taşında belli olur,birde er meydanında kimin kaç okka çektiği.
Onun için lafa lugaya gerek yok efendiler ya işinizi adam gibi yapın yada başımızdan gidin.!
SÖZLERİMİ BİR FIKRA İLE BİTİREYİM
Anteblinin biri maraşa gelir,yolda bir takı bulur doğruca sarrafa gider,
Sarrafa der ki eem şunun ayerine bir bak hele der.
,sarraf bakar ve antepliye şu cevabı verir Bunun ayarı da yoook semeri de yok.!
Adamın biri rahatsızlanmış,hanımı onu almış doktora götürmüş,doktora şikayetini hanımı anlatmış,muayene sonrası kadın sormuş,doktor bey kırıkmııııı çıkııııkmı.?
Doktor yok bacım bu ne çıhıııık nede kırık, bu bıhık bıhık demiş.!
Biz az söyliyelim siz çok anlayın.!
Hani anlayana sivri sinek saz,anlamayana davul zurna az demişler yaa!
Bize mihenk taşında sapasağlam çıkan ayarı yüksek altınlar lazım,yoksa hem bıharız,hem kırılırız,hemde çıharız ona göre.!
