Laiklik Derken?
Laiklik çok soyut bir şekilde Devletin dinler arasında ve dini görüşlerle dini olmayan görüşler arasında pozitif veya negatif ayrımcılık yapmaması gerektiği temel düşüncesine dayanan siyasal ve hukuki ilkedir, en azından bize böyle öğretilmişti ilkokul ve ortaokulda…
Sonra büyüdük değiştik, laiklik derken daha kızgın muhabbetlere giriyoruz artık, daha kabayız. İnsanları kırmayı çok seviyoruz bu konuda, işin en ilginç tarafı ise Laiklik ne demek hiç bilmiyoruz, okumuyoruz ve bilmek istemiyoruz. Kulaktan dolma bilgilerimiz kılıcımız, gururumuz ise kalkanımız olacak şekilde savaşa giriyoruz insanlarla.
Bu savaş gerekli mi gereksiz mi tartışılır ancak su götürmez bir gerçek var ki ne cehaletten kılıç olur, ne de gururumuzdan kalkan.
Bırakın bu savaşı bürokratlar ve siyasiler versin, biz kendi cehaletimize savaş açalım hadi hep birlikte!!!
Ne zor savaş ama değil mi, her gün yaşadığımız hayattan soyutlanıp yaptığımız birçok davranışa karşı tek vücut olup artık yapmayacağım demek!
Zor ama imkansız değil.
Biz asıl konumuza tekrar dönelim, Laiklik derken demiştik değil mi? Bir de Üstad’a danışalım…
Üstad Necip Fazıl Kısakürek ‘İdelocya’ kitabında şu ifadelere yer veriyor: “ Laiklik Batı’da hezeyan münadisi olan papazın akıl muvacehesinde imtihana çekilmesi ve Allah (c.c)’dan hiçbir şeriat temsil etmediği için, akılla halledilecek meselelerde, yani devlet nizamında boy göstermekten uzaklaştırılması hadisesidir.”
Aslında bu sözden sonra bana fazla söz düşmüyor ancak deyinmeden edemeyeceğim Laiklik derken hop hoplayıp zıplayanlar önce altındaki trampete dikkat etsinler.
Devir değişiyor malum gerici diye toplumdan dışladığınız uzun sakallı adamlar var yâ tekrar gelebilirler demedi demeyin!!!
Selam ve Dua ile…
Not: Bangladeş Cemaat-i İslami Lideri Motiur Rahman Nizami 1971 deki bağımsızlık savaşı sırasında işlediği suçlar!!! Nedeniyle idam edildi.
İnna Lillahi ve inna ilayhi raciun
Rabbim Şehadetini Kabul Etsin İnşallah…