Mesut isminde bir arkadaşım ile çok sevdiğim rahmetli arkadaşım ihsanın kız kardeşi Gülseren arasında yaşanılan bi acıklı olayı özet olarak sizlere, arkadaşım mesutun izni ile aktarıyorum.!
Mesut ihsanın emaneti olan kız kardeşi Gülseren ile 1980 li yılların sonlarında evlenirler.!
Mesutun ve gülserenin babaları yoktu her ikisininde hiç bir gelirleri olmayan anneleri vardı.!
Mesutun annesi mesut'la, Gülseren'in annesi kardeşinin yanında kalıyordu.!
Her iki gencin arasında sevgi ve saygı vardı.!
Lakin Aileleri arasında dedikodular yüzüne kaç defa ayrıldılar ve birleştiler, hatta birinde ben aracı olmuştum.!
Gülseren in teyzeleri kızım bundan ayrıl biz seni telli duvaklı gelin ederiz diye Gülseren in aklını çelerler.!
Mesut gülsereni bir türlü ikna edemez, oysa her ikiside birbirlerini seviyorlardı.!
Belkide Gülseren yokluk içinde teyzelerinin desteği ile büyüdüğü için teyzelerine duyduğu vefa ve minnet duygularından teyzelerine uyumuştur belkide, kim bilir?
Ayrılık günü gelir çatar, Gülseren mesuta senden başka biriyle asla evlenmiyeceğim der.!
Mesut maraşı terk eder giderim der.!
Tahminim 1991 veya 1992 yılında ayrılırlar.!
Her ikiside sözlerini tutar, Mesut maraşı terk eder, Gülseren hiç evlenmez.!
Mesut 1995 senesinde evlenir fakat 30 senedir Antalya'da yaşamaktadır.!
MESUT ACI GERÇEĞİ 2021'İN MART AYINDA ÖĞRENİR.!
Bir gün Mesut rüyasında gülsereni görür zor durumdadır.. Gülseren, Mesut'un yüreğine dert olur, atlar arabasına Kahramanmaraşa gelir, Gülseren'in bir yakınına gider ve Gülsereni sorar, Gülseren in 7-8 sene önce vefat ettiğini öğrenir.!
Mesut gülserenin öldüğünü yengelerine anlatır.!
Yengeleri mesuta bir gerçeği açıklar, bir Gazetenin gülserenle yaptığı röportaj ve resimleri anlatırlar.!
Gülseren evlerinin bir odasının duvarlarına komple Mesut'un büyütülmüş resimlerini kaplatmış ve Mesut'un bütün onda kalan hatıralarını o oda da müze şekline getirmiş, odayada Mesut odası adını vermiş.!
Bu durumu duyan bir Gazeteci Gülsereni ikna edip haber bağlamında Gülseren ile röportaj yapmış, resimleri çekmiş ve yayınlamış.!
Haberin başlığı ise: MESUT BİR GÜN GELECEK BENİ GÖTÜRECEK.!
Gülseren bir gün rahatsızlanır, komşuları ambulans çağırırlar ve hastaneye kaldırılır. Yanında refakatçısı yoktur, bir babadan abisi, birde anadan abisi vardır, onlar ilğilenmezler. Birde ünlü bir emlakçı dayısı vardır o da sahip çıkmaz, hatta Gülseren için bizi rahatsız etmeyin derler.!
Babasını hatırlamayan hasta annesini kayıp etmiş, abisini kayıp etmiş, anne ve kendisine sahip çıkan bir dayısı vardı o da ölmüştü, büyük sıkıntılar yaşamış. Gülseren, Mesut'tan onu ısrarla ayıran teyzeleride hasta yatağında yarıyormuş. Garip bir başına hastanede ölmüş Gülseren.!
Cenazesi de bir garip Kalmış, belediye kimsesiz olarak kaldırmış cenazesini.!
Mesut bunları öğrenince mezarlığa gider, mezarlık görevlilerinin yardımı ile bulur Gülserenin mezarını, mezar dümdüzdür, mezar olduğu bile belli değildir.!
Mesut Antalya'da bulunan eşini arayıp Gülseren in vefat ettiğini ve mezarının durumunu anlatır ve mezar yaptırmak için eşinden izin ister, eşi ise Mesuta bana sormana gerek bile yoktur, yaptır kadıncağızın mezarını der, bu yüce gönüllü kadını ve onu yetiştirenler den rabbim razı olsun.!
Mesut gülserenin mezarını yaptırır ve güller diker.!
Bütün bunları bana Mesut anlattı, ikimizde hüzünlendik, üzüldük ve daha çoook şey konuştuk çokk !.
Ne diyeyim Gülseren, git yolun güllerle dolsun, Güller dikensiz..
Tarihçi yazar Ali Gemci
