Ak Parti'nin seçmeni ve sosyolojik tabanı,merkez sağ seçmen olup pragmatisttir.
CHP tabanı ise ideolojik düşünür. Kayıtsız, şartsız,amansız destek verir partisine.
Öyle olmasalar 20 yıldır sürekli kaybeden, hiçbir zaman da iktidara gelmek gibi bir hedefi olmayan/olamayan,kaset kumpasıyla gelip Fetö desteğiyle koltukta oturan birisine oy verirler mi?Ama veriyorlar işte.Ak Parti 2002'de iktidara geldiğinde aldığı oy oranı ile bugünkü oyunu kıyasladığımızda,aslında kaybettiği bir şey yok. Seçmen profilinde değişme var.
Milli Görüş partisinde (2000'li yıllar öncesi)ideoloji esastı. Dava adamlığı baskındı. Ak Parti'nin omurgasını oluşturan seçmen Anadolu insanı,köylü,kentli,alaylı,mektepli ve biraz da muhafazakar eğilimli. Bu yazdıklarımdan seçmeni suçlama gibi bir sonuç çıkarmayın. İktidarın yumuşak karnı hayat pahalılığı,yani ekonomidir.
Çarşıya indiğinde bir poşet gıdaya 100 lira ödüyorsa,cebine bakar. Evladı işsiz kalmış,dolar 9 lirayı,mazot 8 lirayı bulmuşsa,cebine bakar. Lütfen gözardı etmeyelim,vatandaş haklı.Hal böyleyken ülkenin bekası, Doğu Akdeniz, Azerbaycan, PKK, Suriye, yollar, tüneller, havalimanları, fabrikalar, millî savunma sanayii gibi dev projeler halkın nazarında bir şey ifade etmez. Ak Parti sayesinde zengin olmuş,her türlü imkana sahipken bugün biraz etkilenen vatandaş veya zenginler de dertli ve eleştirmeye başladılar. CHP'nin mezarlıktaki ibrigi,gemideki karton bardağı gönüllere hitap ederken,Ak Parti'nin dev projeleri unutuluyor. Şimdi herkes muhalefetin ne dediğine bakıyor. Yahu aslında söyledikleri bir şey yok. Çiftçinin haczedilen traktörü,şoförün çilesi,çöplükten ekmek toplayanların edebiyatının tiyatrosunu oynuyorlar. Ama helal olsun,yalan,dolan ve tiyatro ile işi götürüyorlar.
Gelelim yüzleşmemiz gereken soruna. Ülkede çok ciddi bir pahalılık olduğu gerçeğini görelim ve ona göre hareket edelim.Bu zamlar nereye kadar gider ve bir çözümü yok mudur? Devlet,Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla çiftçiye yüzde 24 faizle destek veriyor. Kamu bankasının yüzde 17 ile verdiği destek kooperatif eliyle yüzde 24 oluyor. Mazot,gübre de pahalı, ürün de para etmeyince köylü bu parayı nasıl ödeyecek? Tanzim satış noktaları çözüm olmadığı gibi Kooperatif marketler de ucuz değil, kimse kendini kandırmasın.Uretimi,ihracatı artırmalı,yabancı para girdisini sağlamalı. Dövizdeki dalgalanma durmaz ise ihracat ve ithalat da bir süre sonra gerilemeye başlar. İktisatçı olmadığım için faizin sebep mi sonuç mu olduğunu bilemem. Merkez Bankası'na müdahale ettikçe, işler daha da kötüye gidiyor. Faiz dinen haram. Kapitalist sistemin çarkları ise bankalar ve faizle işliyor. Erbakan merhum,havuz sistemi kurmuştu. Yeniden güçlü bir pakta ihtiyacımız var.
"Erdoğan’ı bu kez demokratik yollardan devireceğiz, muhalefete destek olacağız” diyen irade,tencereden yaklaşıp vatandaşın cebini boşaltmanın derdinde. Ne demek istediğimi,Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden çıkartabilirsiniz. Artık sadece eleştiren,mırın kırın eden bir muhalefet yok. Erdoğan'ın karşısında yedi düvel,içerde ise hepsi tek yumruk olmuş muhalefet ve bileşenleri var. En büyük silahları ekonomi. Oradan saldırıyorlar. Ak Parti'nin ivedi olarak yapması gereken,freni patlayan ekonomiyi düzeltmek ve vatandaşı rahatlatmak olmalıdır. Savunma sanayi,barajlar,yollar,köprüler,hızlı tren ve Kanal İstanbul gibi projeler iktidarda kalmakla olacak şeyler. Şimdi milleti memnun etme zamanı. Geri çekil,sağ duyu ve ferasetle düşün..Tabanın sesine kulak ver.