Bizdeki ilk darbenin tarihi 1960'tır. Ondan önce zaten Türkiye'de tek parti hakimiyeti vardır.
1960 darbesinde Başbakan Menderes ve 2 bakanını idam ettiler. Sonrasında yine darbe ve muhtıralar oldu. Son darbeyi ise 15 Temmuz 2016'da yaşadık. Tüm darbelerin arkasında askerler var. Komplo teorisine gerek yok. Sinek kımıldasa Ameika'dan bilmek ve tüm olumsuzlukları dış güçlere yıkmak bir hastalıktır. Tamam Amerika Mahzuni Şerif'in dediği gibi katildir.
Elbette darbelerin oluşumunda pay sahibidir. Lakin içerdeki yerli gavurlar çanak tutmasa,ABD tek başına hiçbir şey yapamaz.
Türkiye Gazetesinden Fuat Uğur, herkesin artık darbe olmaz dediği bir dönemde, hem de 15 Temmuzdan 4 ay önce devleti uyarıyor.
Fuat Uğur diyor ki :"Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sayın MİT Müsteşarı Hakan Fidan, hatta herkesin takdirle karşıladığı bildiriyi yayınlayan Genelkurmay Başkanı Sayın Hulusi Akar? / Emin misiniz? Rahat mısınız bu konuda? / Tüm yaşadıklarımızdan sonra herkesin diken üstünde olması gerek."
Fuat Uğur,aradan biraz zaman geçince, yine darbeden önce ikinci uyarısını yapıyor: "Tekrar cemaatçi kripto askerleri uyarıyorum. / Devlet ve komuta kademesi her şeyi biliyor ve suç işlemeye teşebbüs etmenizi bekliyor. / Hayır, kimsenin; ne Devletin ne de TSK’nın bu olası kalkışmadan çekindiği yok.”
Ugur'a bu bilgiler gökten zembille inmiyor. Adam gazeteci kardeşim, kulağı delik ve iceriyle diyalogları sağlam. Aynen dediği oldu ve Gülenci yapı darbe yaptı.Çok şükür ki darbeciler çabuk enselendi..
Bir de ordunun içindeki diğer hücreler harekete geçmedi. Darbe içeriden desteklenmiş olsa ve Tüm Türkiye'ye yayılsaydı, bastırılması mümkün değildi.
Neyse, asıl soru şu:"Fuat Uğur'un bildiklerini istihbarat ve Genel Kurmay bilmiyor muydu?
Bir gazeteciye içeriden sızdırılan bilgi Genel Kurmay'dan ve MİT'ten gizli kalabiliyorsa, ciddi bir istihbarat zaafiyeti vardır.
Yok eğer biliyorlardı da darbecilerin ipini serbest bıraktılarsa, onun tanımı başka olur. Nokta.
Atilla Şanlıdağ Yeni Akit