En büyük sorunlarımızda biri ortak sorunlarımızın parsellenmesidir.Mesela baş örtüsü yasağı islamcıların tekelinde gibi davranıldığı için,eylemler hep islamcı kesimin Beyazıt protestoları ile özdeşleşti.
TV programlarına islamcı düşünürler çıktı. Konu sadece bir şeriat sembolü olarak görüldü. Demokratlar hep islamcıları destekleyen yan unsurlar, islamcılara hak veren ama aslında karşı fikirdeki bir kesim olarak algılandı. Mini etekli bir kadın avukata duruşma salonunda hakim tarafından yapılan sözlü saldırı ve etek boyu ölçme terziliği ve terbiyesizliği her nedense sol kesim tarafında abartılı bir şekilde sahiplenildi.
Diğer tüm kesim tepkileri değersizleştirildi. Sanki bu mesele sadece sol zihniyetin problemiymiş gibi lanse edildi. Bu, gereğinden fazla sorun sahiplenme tekelleşme sorunun kamuoyuna mal olmasının önünde ki en büyük engeldir...
Yanisi şu; Baş örtüsü veya mini etek kimsenin üzerinde konuşmaması gereken özgürlüklerdendir. Giyip hiçbir ideolojinin simgesi değil,insanlığın ortak değeridir. Bu nedenle fikir gaspçıları,sorun sahiplenicileri her meselenin malikiymiş gibi davranacaklarına diğer insanları da dinlemeye , sorunların çözümündeki görüşlere kulak vermeye özen göstermelidir .
Özellikle giyim kuşam konusunda meseleyi sahiplenme babalarından kendilerine miras kalmış gibi davranan itici zihniyetlerden uzak durmak gerekir.Özgürlüğün kaynağı aynıdır kullanan kendi tercihinden mesuldür, onu sorgulamak bize düşmez..