Ülkemizin gündemi "Güvenlik"ve "Ekonomi" öncelikli maddeler ve tartışmalar ile çok yoğun geçmektedir.
Her konuda ağrıyan yaramıza günlük pansumanlarla meşkulüz.
Güvenlik konularından sorumlu resmi ve siyasi görevliler geç refleks gösterse de yavaş yavaş duruma vaziyet etmekte; Türk ordusu ise NATO'suz hatta NATO'ya karşı tedbirli olarak halen devam eden cephe çatışmaları dahil olmak üzere resmen ilan edilmemiş fiili savaş durumuna geçmiş bulunmaktadır.
Ekonomimizin yaşadığı sert rüzgârların oluşturduğu dalgaların görülmeyen en saklı parametresi, her an çıkması muhtemel bir bölgesel sıcak savaşın ihtiyaç göstereceği MALİYETE hazırlıklı olmak.
Yatırımların yavaşlatılması, bir çoğunun askıya alınması tasarruf öncelikli politikaların gündeme gelmesi ve son konuşmasında sn. Erdoğan'ın vatandaşa "KANAAT" öncelikli yaşam tarzını tavsiye etmesi gelecek günlerin küçülen ve sıkılacak olan ekonomik hayatın ilk işaretleri olarak gözüküyor.
Yoğun tüketime dayalı piyasa ekonomisinin son günlerini yaşıyoruz. kısacası önümüzde üstü örülü bir savaş ekonomisi var. Askeri siyasi ekonomik cephelerin hepsinde Abd ve batı kaynaklı bir saldırı altında olduğumuz gerçeğini hissediyoruz.
İşte, tarım bu yüzden gelecek yıllarımızın güvenliği ve selameti için en stratejik kararların alınması gereken bir önceliğe sahiptir.
Bir ülke insan ve canlı hayvan varlığının yeterli olmasıyla birlikte güvenli gıda üretimi ve temini ile birlikte ancak koruyabilir ve çoğaltılabilir.