Afrin’de ilerleyen askerimiz ve özgür Suriye ordusunun her adımda ve her saat başı ele geçirmiş olduğu, köyler, beldeler, tepe ve dağlar tek tek haberlerde sıralanıyor. Okunan bu yer ve yerleşim isimleri ise bize hiç yabancı değil. Suriyede ki rejimin hiç kimsenin köy ve yer ismi ile oynamadığı, her köyün kendi yaşayanının verdiği isimlerin, kısacası Osmanlı devletimiz ve daha önceki Selçuklu zamanında oraya verilen isimlerin olduğu gibi durduğunu görmekteyiz. Bizim köy ve belde isimlerimizi işgüzar ve işgüzar olduğu kadar Türkçeden habersiz, cahil ve art niyetli kişiler tarafından hiçbir araştırma yapılmadan değiştirildiği, mevcut memurumuzun kültürünün izin verdiği ölçüde, kendisinin tek başına bu isim Türkçe değildir diye değiştirip ot ve böcek ismi verdiği köylerimizi düşününce insanın içi acıyor.

          Şükürler olsun ki Suriye de bu katliam yapılmamış. Bu gün arap ve kürt yerleşim yerleri diye bize yutturulmaya çalışılan yer isimlerinin tam tersi bir Türk isimler manzumesini görmekteyiz. Suriyenin tamamını arap, bir kısmını ise kürt gösteren, Türkleri nerede ise yok denecek mesabede anlatan Cumhurbaşkanı danışmanı olan cahil  insanlara rastladım. Prof kılıklı bu adamlar aziz Türk milletinin yüz karalarıdır. Suriye de mühim bir Türk nüfus yoktur diyecek kadar kendi coğrafyasından habersiz olan bu insanlar, cumhurbaşkanımıza danışman olmuş ve kılavuzu karga olanın meselini bize yaşatmışlardır.Oğuz boyları gelmeden yüzlerce yıl önce Kıpçakların yurdu olmuş bu yerler daha sonra Türkmenlerce doldurulmuştur. Elimizden alındıktan sonra kesif arap gibi anlatılan Suriye işte tam tersi bir nüfusa sahip olduğunu aşağıda sadece çok az bir kısmını verdiğim yer isimleri ile sabittir.

                     Pkk nın yuvandırıldığı kuzey suriyenin en batısındaki Türk yurdu afrinin  son günlerde yüzyirminin üzerinde yerleşim yeri ordumuzun denetimine geçmiş ve bu yerlerin isimleri haberlerde dillenir olmuştur. Bu isimlerin nerede ise yüzde doksanı Türkçe olup, arapça olanların ne  kadarının Türkmen nüfusu olduğunu bilmemekteyiz. Ülkemizdeki köylerin bir kısmının isminin Ahmetli, Mehmetli, alili  olduğunu düşünür isek, bu ismi arapça olan köylerin halkının da Türk olma ihtimali yüksektir. Aziz ordumuzun en son terk ettiği ve gazi Mustafa Kemal ‘ın karagahının olduğu raco beldesinin yaslandığı dağın bir diğer isminin kurt dağı olduğunu da belirtelim. Tıpkı çobanbeyli köyüne rai dedikleri gibi. Bir kısım Türk ve islam düşmanı Suriyede ki Türk nüfusu az gösterme gayreti ile pırıl pırıl Türk isimlerini oranın lehçesi ile söyleyip yazmakta ve sanki Türkçeden başka bir isimmiş gibi algılanmasını sağlamaktadırlar. Aşağıya yazacağım yerleşim isimleri bunlara büyük bir örnek teşkil edecektir.

          Bülbül dağı. Bu dağın ismi Türkçedir. Suriyeden gelen ve arapça bilenlerin bülbül kelimesini üç sene sonra dahi telaffuz edemediklerini görmüşsünüzdür. Arapçada ü harfinin ve sesinin olmaması dolayısı ile bülbül ismi Türklerin verdiği isimdir.Meydan ekbez köyü. Bendirek köyü, şengal (şenkal) köyü, Bali bey köyü(bu bali bey ismini Türk tarihi boyunca her zaman görmek imkanı var), Kurni köy, Hay oğlu köyü, ursa köyü, bek obası köyü (bu köyün adını ısrarla bak ubasi yazan cahiller var),Ali Kar köyü, Şeyh horoz köyü ( bu köyü şeyh huruz diye yazanlar var, eğer horoz doğru değil ise uruz olma ihtimali daha büyük),Duraklı köyü, çarkanlı köyü, akanlı köyü, Mikdat köyü, darmık (tarmık) dağı, Havuz tepesi, Mesakanlı köyü, Hacı Halil köyü, mamalı köyü ( bu köyde oymak adıdır) atamanlı köyü (bazı yerlerde ademanlı veya edemanlı olarak geçer) Şeyh Mehmetli köyü, Ayn batman dağı, yukarı hacıkanlı, aşağı hacıkanlı köyü,derviş obası köyü, Celeme köyü, edemanlı köyü, Ali Bek’ki köyü, Bilal köyü, Ömer uşağı köyü, Mamalı uşağı köyü, Satı uşağı köyü (bu köyün adını hala şati şağı diye yazan ahmaklar var) ,Rahmanlı köyü, şeyh muhammedli köyü, dudu köyü, Semalık köyü, Velikli köyü, Alkana köyü, kırmızı köyü, şerbanlı köyü, Harab sumak köyü, Hantallı köyü, karababa köyü, Sarı uşağı köyü( bu uşağı diye yazılan köy isimleri burada yaşayanların bizzat kendi oymak isimleridir)  kavanda köyü, soğulcak köyü, aranda köyü, aşağı sinara ve yukarı sinara köyü, Karmanluk köyü, orta çakallı köyü ( orta çakallı köyü olduğuna göre aşağı ve yukarı çakallı köyüde vardır.) kara mitlak köyü, Hacı Bilal köyü, Cin deresi ilçesi (bu cin deresi mevkiine ve cin deresi içindeki yerleşim sahasına sürekli olarak cinderes diyen ahmaklar hala televizyonlarda kalbimizi şişirmeye devam ediyorlar. Allah akıl ve izan versin) ,Ramadiye köyü, hacı İskender köyü, Dükkan köyü, eşkan köyü, arşalı köyü, heygece köyü, aşağı Korgan köyü, yukarı Korgan köyü, hacılar köyü, Alıcı (alcı) köyü, Baluşak köyü (bal uşağı aynı zamanda oymak isimleridir ve bazı yerlerde baliyan olarak kayıtlıdır.) Badinli (beğdili oymağı)köyü, çemenli köyü,Ali bezanlı köyü, Karkın köyü (oymak isimleri), umranlı  köyü, iki dam köyü ( tarihte iz bırakmış iki evli oymağı, ki evli oymağı), mersava köyü, serincek köyü, kastel cündo köyü,( urfamızda ceritli köylerine oralılar cerdo diye seslendirirler bu bölgenin lehçesidir.)Bu cündo veya cindi ismide böyle kısaltmadır. Dikmetaş köyü, Zeytinak köyü, arpaviran köyü, Göbelek köyü, Balsulak köyleri, karakın (karkın) köyü v.s

         Yukarıda ismini zikrettiğim afrindeki köylerin sadece bir kısmıdır. Askerimizin ulaşmadığı köyleri de düşününce afrin denen bölgenin altınında üstünün de Türk yurdu olduğu gün gibi ortadadır. Birkaç köy Kürtçe konuşabilir, fakat bu konuşulan dil nasıl ki ülkemizde en çok Türkmenlerin konuştuğu bir lehçe ise, aynen burada da isminden Türkmen köyü olduğu belli olan köylerin bir kısmında da kurmanç lehçesi konuşulmaktadır. Misalen, ömer uşağı köyünde konuşan bir hanım Kürtçe olarak askerimizi hoş geldin ile karşılamış, iyiki varsınız Türk askeri bizi esaretten kurtardı diye memnuniyetini dile getirmiştir. Ömer uşağı köyünün bu sakinine hiç kimse senin köyünün adı ömer uşağı olsun dememiştir. Urfamda kendini kürt olarak bilen mersava köyleri var iken buradaki mersava köylüsü, köylerimize kendilerince Kürtçe isim vererek elimizden almak istediler diyerek şikayette bulunmuştur. Bizim doğu ve güneydoğumuzda Kürtçe isimler değiştirilip yerine Türkçe isimler veriliyor diyerek yalan üstüne kurgulanan bölücülük, burada iflas etmiştir. Buradaki isimler yüzlerce yıldır aynıdır. O köylerde yaşayanlar zaman içinde Türkmenin coğrafya etkisi ile geliştirdiği bu karma dili konuşmaya başlamış, hem kendini Türkten farklı başka bir millet ve hemde  kendi köyünde oturduğu halde  köyün isminin kendisine yabancılaştığının farkına varmamıştır. Bu da bu köylerde yaşayan Türkmen ve Kıpçakların dillerini değiştirmekle beraber, insan isimleri, köy ve arazi isimleri ile bir çok alet edavatın isimlerini değişmeden kullandığını göstermektedir. Bu kardeşlerimize sahip çıkacağız ve unuttukları oymak ve boy isimlerinin onların aslını da ortaya koyduğunu onlara anlatacağız ve ayrı olduklarını zan ettikleri, zan ettirildikleri aziz Türk milletinin bir parçası olduklarını onlara kızmadan, bıkmadan anlatıp onları tekrar kazanacağız inşallah.

      Arapça isimler taşıyan köylerin ekleri olan lı, lü, lu veya cı , cü, ci gibi ekler o köylerin halkının Türk olduğunu gösterir. Bu yer ve meslek bildiren ekler  o eki kullananların Türk olduğunun bir nişanesidir. Ekmek, ekmekçi, ekmek, ekmekli gibi. Hasan köyü, Hasanlı köyü gibi. Hasan köyünün Türkmen köyü olduğunu ancak içinde yaşayanlar söyler ise biliriz. Fakat Hasanlı köyü ismini taşıyor ise sormadan o köyün Türk köyü olduğunu biliriz.

            Şanlı ordumuz, peygamber ocağı olmanın verdiği terbiye ve celadet ile muzafferane bir şekilde ilerlemektedir. İslamın emr ettiği şekilde muharebe etmekte, kafirin dillendirdiğini, aslında kafire ait alçaklıkları asla yapmamakta ve şanına ve dinine yakışır bir harp ifa etmektedir. Aziz ordumuz Türk milletinin mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olması gerektiği şekilde durmakta ve Allahın izni ile Türk milletinin  sinesine kara leke olacak hiç bir şen’i işe bulaşmamaktadır. Bizim aslımızda olmayan zalimlikler neslimizde de olmayacaktır inşallah. Macarların dediği gibi kahraman düşman olmaya devam edeceğiz, iftira sadece müfteri olanları bağlayacaktır. Silahsız ve kendini müdafaadan yoksun insanlar ile din adamlarına asla değmeden, sadece eli silahlı pkk ve onu besleyenleri tepeleyerek ecdat yurtlarını tek tek ellerinden alıp asıl sahiplerine teslim edeceğiz ve bir daha burada bu tür fitnenin filizlenmesine izin vermeyeceğiz inşallah.

        Nerede ise 1500 yıldır yaşadığımız yurtları bize yabancılaştıran bütün yazılı ve sözlü iddiaları çürütecek bu çalışmaları da yapmaya devam edeceğiz. Her şey Rabbimin rızası içindir. Vesselam.