Bu cümle bir televizyon dizisinde kullanıldı. Bu cümleyi kullananlar belki televizyon seyircisinin gönlünü kazanmak için kullanmış olabilir. Fakat bir gerçek var ki oda Türk milleti tek başına tarih boyunca zalimlerin tamamı ile mücadele etmiş ve hala da mücadele etmektedir. Bu mücadele sırasında yar ve yardımcısı sadece yüce Yaratan’dır. Mazlumların göz yaşı ve duasından başka sadece ve sadece Hz. Allah yardımcımızdır.
Çok mübalağa etmiş olduğumu düşünenler olabilir. Tarih boyunca sadece İslam ile müşerref olduğumuz yüzyıllar içinde, islamın tek ordusu olmak şerefi sadece aziz ve necip Türk milletine nasip olmuş bir büyük şereftir. Bir örnek verecek olur isem, Malazgirt meydan muharebesi öncesi, Abbasi halifesinin okuttuğu hutbe yeter. Bu hutbede devrin halifesi, Ya Rabbi Türk ordusunu muzaffer eyle zira bu ordu islamın son ordusudur diye hutbe irad etmiş ve bütün camilerde göz yaşları arasında aziz Türk ordusuna dua edilmiştir.
Bunun dışında, islamdan öncede hem avrupa ve hem dünyanın bir çok yerinde Türk milletinin karşısından birden fazla düşmanın bir arada olduğunu görürüz. Avrupada devlet kuran atalarımız Attila ve Hun Türkleri avrupanın tamamına karşı savaşmışlar, onlar bir ve beraber bize karşı savaşır iken biz her zaman olduğu gibi tek başımıza savaşmışızdır.
Geldiğimiz bu yüzyıldan önceki yüzyıllarda yaptığımız bütün savaşlarda, kosovada, sırp sındığı savaşında, birinci ve ikinci viyana kuşatmalarında, istanbulun fethinde, yemende, kanal da, kut’ta ve Çanakkale deniz savaşlarında ve en son 30 ağustos meydan muharebesinde karşımızda bütün Avrupa ve onların topladığı onlarca millete karşı tek başımıza savaşmışızdır.
Bu dizide söylenen siz hepiniz , biz Türk sözü hem çok gerçek ve hem de acıdır. İslam aleminin dağınık ve perişan hali ortada. Bize gerçekten yardım edecek imkanlara sahip olanlar ise daha geçen yüzyıl bizi sırtımızdan vuran yönetimlerdir.Batının bizi ezberletmeye çalıştığı Araplar bizi arkadan vurdu yalanını biliyorum ve halkı ayırıyorum. Biliyorum ki başta Suudi Arabistan ve mısır olmak üzere onların yanlışına ortak olan İslam devletlerini yönetenler, ceddimizi arkadan vuranların çocukları. Atalarının uşaklık ettiği hristiyan ve yahudilere uşaklık ederek, kendi iktidarlarını sürdürebileceklerini zan ederek islama ve Müslümanlara ihanet etmeye devam etmektedirler.
Neden halk ile yönetimi ayırıyorum. Bunu bariz bir şekilde bu gün dinlediğim bir haber o kadar net olarak ortaya koydu ki artık hiçbir söze hacet kalmadı. Bu kendi dinine ve milletlerine hain yönetimler ne yapsalar kendi halklarının gönlünde yer edemezler, etmemişlerdir. Bu halk ilk fırsatta bu hain ve satılmış yönetimleri onların elinden alacaklardır inşallah. Barzani ailesi yüzyılın üstünde bir zamandır ingilizin uşaklığını yapar, onlar adına bu coğrafyada Truva atı rolünü oynar. Bu hain ailenin despot yönetimde inleyen kendi halkı ise onun her yanlışını yüzüne vurmak için fırsat kollar.
Barzani yönetimi kendisine en büyük yardımı yapan ve kendisini adam yerine koyup, ağırlayan Türk devletine yaptığı yanlış dolayısı ile bir kenara itilmiş olmanın acısını çıkartmak için pkk seviciliğine soyunmuştur. Kendisine bağlı on kadar televizyon kanalında aziz Türk devletinin ve milletinin aleyhine neler yapabilirimin derdine düşmüştür. Fırat kalkanı ve ardından afrin harekatı ile pkk ve deaş zulmü altında inleyen insanları kurtaran ve onlara insanca bir hayat hakkı veren aziz Türk milletinin yaptıklarını ters çevirecek teşne arayan bu kanal, yaptığı bir canlı yayında, yanını kesecek aklı gösterene kadar ki yaptığı röportajda bütün dünyaya rezil olduğu gibi aziz Türk milletinin ve ordusunun ne olduğunu da göstermiş oldu.
Rudaw televizyonu muhabiri afrin dolaylarında ki bir kürt köyünde yaşlıca bir hanım ile röportaj yaparak ona sorular soruyor. Diyor ki Türk askeri size bir şey yaptımı? Kadıncağız da her normal insanda olan minnet duygusu ile hayır Türkler bize bir şey yapmadı. Pkk buradan kovulsun biz çok rahat ederiz diyor. Neden diye soran gazeteciye , kadın; çünkü pkk bize yol vermiyor, oysa Türk askeri her türlü yardımı yapıyor. Bunun üzerine aynı muhabir tekrar soruyor, Türk askeri sizi bombalamadımı diye. Kadın tekrar, hayır diyor. Ne bizi nede bir başka köyü bombalamadı onlar. Sadece bizi pkk dan kurtardı. Onlar bize yardım etti, pkk ise bizi zulm etti diyor.muhabirin Türk askerini kötülemesi için sıkıştırdığı kadın kadın öfkelenerek muhabirin bir şeyler daha söylemesine fırsat vermeden, siz neden Türk askerini soruyorsunuz. Adam iseniz bize okul, cami ,yol yapın, su getirin. Bize yardım eden Türk askerini soracağınıza bize siz neden yardım etmiyorsunuz deyince muhabir derhal yayını kesti. Rabbim daima doğrunun yanındadır.
Bizim ceddimiz nazlı budin’i fethe gider iken yolda rastladığı bağlardan üzüm almış ve aldığı üzüm çubuğunun üzerine parasını bağlayarak yoluna devam etmiştir. Tarih boyunca ordumuzun sefere çıktığı yollardaki Müslim ve gayrimüslim halk tan zorla bir şey aldığı, veya aldığı bir malın parasını vermediği vaki olmamıştır. Savaşı savaş meydanında adam gibi, erkek gibi yapan ceddimiz, savaştan sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi herkese hayat hakkı tanımış, intikam gütmemiştir. Bunun şahidi bütün avrupadır. Macaristanda yatan Arnavut Sabri paşa büyüğümüzün kabrinde rahat uyu kahraman düşman yazacak kadar kendimizi kabul ettirmiş bir cedde sahib olduğumuz ve bu gün aynı kan ve aynı ruh ile harekat eden bir ordumuz olduğu için Rabbime ne kadar şükr etsem azdır.
Bu arada Arnavut Sabri paşa dan söz etmiş iken, onun emaneti olan Kosova başbakanının ihaneti o merhumun kemiklerini sızlatmıştır. Arnavutların bu dünyadaki tek kardeşi aziz Türk milletidir. Biz onları iki dünyada kendimize kardeş olarak kabul etmişiz. Bunun gereğini de bekleriz. Kosova da ki kardeşlerimiz, kanına ve dinine ihanet eden bu başbakan hakkında gerekeni yapacaktır inşallah.
Eyy dünyanın zalimleri işte meydan. İş te Türk. Ey kalleş ve münkir İsrail. Ey İsrail zaliminin zulmüne ortak olan batı ve onun uşakları. Aziz Türk milleti Allahın izni ile ergenekondan çıkmıştır. Gayri siz hepiniz, biz Türk.