Gazeteler ve televizyonlarda haritalarda yer ve köy isimlerinin yanlış yazıldığını görüyorum. Bir kısım yanlışlığın bilmemezlikten, fakat büyük bir kısmının ise bilerek yapıldığının farkındayım.
Afrinde yaşayan insanların bir kısmı, Türkmenlerin islah edilip, yerleşik hale getirilmesi esnasında bu gün islahiye ismini taşıyan ilçemize yerleştirilen Türkmen boylarının bir kısmı gibi afrine yerleştirilen Türkmenlerdir. Diğer kısım ise oraya 750 yıllardan itibaren yerleşen kıpçak soylu Türklerdir..
Bu insanların oralara verdiği büyük kısmı Türkçe olan ve bir kısmı onların boy ve oymak adları olan isimlerinin, yöre insanının lehçe farkı dolayısı ve arapça yazılırken harf değişikliği ve bu değişikliğin ingilizce karakterlere çevrilmesinde bir defa daha değişikliğe uğraması yüzünden bizim insanımız tarafından yanlış okunduğunu görmekteyim. Fakat haberlerde okunan bu yanlış isimler yüzünden insanımız oraların hakikaten kürt ve arap yerleşim yerleri ve oralarda yaşayan insanlarında kürt veya arap olduğunu zan etmesine yol açmaktadır.
Oysa orada kürtçe ve arapça konuşan ve hanefi mezhebinden olan bütün insanların aslının oğuz ve kıpçak asıllı Türkler olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu isimler üzerinde yapacağım araştırmaları ileride yayınlayacağım. Bir misal vermek istiyorum. Cumhurbaşkanı rai diyer, orada yaşayan halk ise çobanbeyli diyor. Çünkü karşısındaki Türk kısmında kalan yerin de ismi çobanbeyli. Sınır çekilir iken yarısı suriyede, yarısı bizde kalmış.
Türk askeri ömer uşağı köyünü aldı haberinden sonra aynı yerin altındaki köyün adını ise şati şaği diye okuyor ve yazıyorlar. Oysa o köyün adı da satı uşağı köyüdür. Bu yanlışları bilerek yapanların yakasından yapışmak boynumuzun borcu olsun. Okuyucularımın bilmesini istediğim en önemli husus suriye de yaşayan bütün insanlar hangi dili konuşur ise konuşsun, hanefi mezhebi mensupları Türk asıllıdır. Türkmen dağı, nevakkiye Türkmenleri, bayırbucak Türkmenleri, elbeyli Türkmenlerinin yaşadığı yerlerin isimleri arapça dahi olsa oraların Türk yeri olduğunu herkes iyi kötü biliyor.
Fakat sınırımız boyunca mevcut yerleşim yerlerinin isimlerini incelediğimizde büyük çoğunluğunun Türkmen ve kıpçak kardeşlerimizin verdiği isimler olduğunu anlıyoruz. Bu demektir ki bu yurtlar işgal ile ellerinden alınıp, Türk düşmanlarına verilmek istenmektedir. Bu bakımdan bu hususa herkesin dikkat etmesini istiyoruz. Yerleşim yerlerinin yanlış yazılışı ve okunuşundan yetkililerimiz sorumludur.
Herkesi daha dikkatli olmaya davet ediyorum. vesselam.